Cunda Adası’nın kuzey sahilinde, denizle doğrudan temas eden bir konumda yer alan yapı, tipik bir Ege oteli anlayışından uzak; sahil çizgisi, yerel malzeme dili ve güncel kullanıcı beklentileri üzerinden yeniden düşünülmüş bir konaklama modeli olarak ele alınmıştır.
Yapının yerleşimi, manzarayla doğrudan ilişki kurarken, yapay müdahaleden uzak, sade ve ölçülü bir yerleşim diliyle şekillendirilmiştir.
Cephe kararlarında taş, sıva ve ahşap gibi yerel malzemeler birlikte değerlendirilmiş; açıklıklar ve saçak oranlarıyla hacim dengesi sağlanmıştır. İç mekânda ise mat yüzeyler, yumuşak geçişli tonlar ve doğal dokular aracılığıyla durağan ama tedirgin etmeyen bir atmosfer hedeflenmiştir.
“Yeni geleneksel” olarak tanımlanabilecek bu yaklaşımda, bölgenin mimari alışkanlıkları dekoratif bir gönderme yerine; kurgusal ve yapısal bir arka plan olarak okunmuş, çağdaş yaşam biçimleriyle yeniden birleştirilmiştir.
Leone Cunda Edition, bulunduğu çevreye uyum sağlayan ama edilgen olmayan bir duruşla, çağdaş konaklama ihtiyacına bölgeye ait mimari referanslarla cevap vermeyi hedeflemiştir
